Çoklu Zeka


ÖĞRETİMDE BİREYSEL FARKLILIKLAR
GİRİŞ

Çağdaş eğitimin bir ilkesi olan “eğitimde fırsat eşitliği” yoksullara eğitim imkanı sunmanın da ötesinde daha geniş bir anlam kazanarak bireylere ilgilerini,yeteneklerini ve zekalarını optimum düzeyde geliştirme fırsatının verilmesi olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla,denilebilir ki günümüz okulları bireylerin sahip olduğu ilgileri,yetenekleri ve potansiyellerini ortaya çıkarabildiği ve onları geliştirebildiği ölçüde fırsat eşitliği sağlanmış olacaktır. Bu hususta öğretmenler sınıftaki öğrencilerin bireysel farklılıklarını belirlemede çok yönlü zeka teorisinden yararlanabilirler.
Bu bölümün amacı Howard Gardner’in ortaya attığı çok yönlü zeka teorisini inceleyerek eğitimde bireysel farklılıklar ilkesini tartışmaktır. Bu sayede,öğretmenler sınıflarında karşılaşabilecekleri öğrenci tiplerini daha iyi tanıma ve anlama fırsatını bulabilecek ve onlara yönelik sunacağı eğitimin kalitesini arttırabilecektir. Dolayısıyla,bu bölümde cevaplandırmaya çalışılan başlıca sorular şunlardır.(1) Zeka nedir?(2) Zekanın özellikleri nelerdir? (3) Çeşitli zeka alanları nelerdir? (4) Çok yönlü zeka teorisinin dayandığı temeller nelerdir? (5) Öğrencilerdeki çok yönlü zeka alanları nasıl belirlenebilir?

1.0. ZEKA NEDİR?
Zekanın ne olduğu ve nasıl tanımlanması gerektiği konusu uzun yıllardan beri eğitimcilerin ilgi alanını oluşturmaktadır. Bazı eğitimciler, insanın zihinsel işlevlerini ve performanslarını baz alıp insan zekasını ölçtüğünü varsayan çeşitli ölçme araçları geliştirerek zekaya,kendilerini hazırladıkları “testlerin ölçtüğü nitelik” olarak tanımlarken, diğer bazıları da zekayı “insanın öğrenme gücü” olarak yorumlamışlardır. Ancak, Gardner (1983), insan zekasının objektif bir şekilde ölçülebileceği tezini savunan geleneksel anlayışı eleştirerek, insan zekasına tekbir faktörle açıklanamayacak kadar çok sayıda yetenekleri içerdiğini ileri sürmektedir.

Gardner’a (1983) göre , zeka, bir kişinin bir veya birden fazla kültürde değer bulan ürünler ortaya koyabilme veya problemleri çözebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle,Eğer bir insan kendi veya diğer toplumda değer bulan bir ürün meydana getirebiliyor veya günlük hayatta karşılaştığı problemlere etkili çözümler üretebiliyorsa bu insan “zeki” olarak adlandırılabilir. Dolayısıyla, Gardner “çok yönlü zeka teorisi” ile zeka konusuna daha geniş bir görüş açısı kazandırmış ve insanların faklı şekillerde sahip oldukları yetenekleri ve potansiyelleri “zeka alanları” olarak adlandırılmıştır.

1.1Zekanın Özellikleri Nelerdir?
İnsan zekasının özellikleri ve sınırları hakkında son yıllarda yapılan araştırmalar ve elde edilen bulgular,insanın sahip olduğu zeka potansiyeline ilişkin şu görüşleri ileri sürmektedir(Gardner,1983)..

1.İnsan kendi zekasını arttırma ve geliştirme yeteneğine sahiptir.
Çok yakın zamana kadar, insan zekasının bütünüyle doğumla kazanıldığı hayat boyu devam ettiği ve en önemlisi de birey ile birlikte doğan bu zekanın geliştirilmesine yönelik hiçbir şeyin mümkün olmadığı görüşü hakimken, günümüzde insan zekasının yine insanın yapabilecekleri ile ilgili düşüncelerle veya kendisi hakkında sahip olduğu ufkuyla paralellik gösterdiği kabul edilmektedir.

2.Zeka sadece değişmekle kalmaz,aynı zamanda başkalarına da öğretilebilir. Bu anlayışa göre,hangi yaş ve seviyede olursa olsun , insanın zihinsel işlevleri iyileştirilebilir ve geliştirilebilir. Çünkü , gerçekte insan, genelde kullandıkları dışında kendinde var olan yetenekleri tanıyarak ve bunları harekete geçirerek daha zeki olabilmektedir.

3.İnsan zekası, insandaki beyin ve zihin sistemlerinin etkileşimi sonucu ortaya çıkan çok yönlü bir olgudur. Diğer bir değişle, insan zekasının insanın içinde yaşadığı fiziksel,sosyal ve kültürel çevresini algılamasını, tanımasını,anlamasını ve kontrol etmesini sağlayan çok bir çok yönü vardır.

4.İnsan zekası çok çeşitlilik ve çok yönlülük göstermesine rağmen kendi içinde bir bütündür. Dolayısıyla,bir insan günlük hayatta çözmesi gereken bir problemle karşılaştığında zekasının çeşitli alanları bir bütünlük göstererek uyum içinde çalışırlar. Bu durumda, insan zekasına güçlü alanları karşılaşılan problemi çözmek için üzerlerine düşen görevleri yerine getire bilmeleri için güçsüz alanları eğitme eğilimindedirler.

2.0. ÇEŞİTLİ ZEKA ALNLARI NELERDİR?
İnsan zekası hakkında ileri sürülen geleneksel yapıdaki görüşlerin sınırlılığını fark eden Gardner,1983’te yayınlanan “Frames of Mind” adlı eserinde, bir insanın en az yedi temel zeka alanları çeşitlemesinden oluşan geniş bir yetenekler yelpazesine sahip olduğunu öne sürmüştür. Ancak,Gardner, yedi değişik zeka alanlarını tanımlamakla birlikte, bu sayının insan yeteneklerinin çokluğunu ifade etmekte yeterli olmadığına ve her zaman daha fazla zeka alanlarının olabileceğine dikkat çekmektedir.
Nitekim,Checkley’ in (1997) Gardner ile gerçekleştirdiği bir görüşmede, Gardner , “doğacı zeka” nın da varlığından söz etmektedir.Kısaca tanımlamak gerekirse,doğacı zeka ile insanın hayvanlar ve bitkiler gibi yaşayan çanlıları tanıma ve onları diğerlerinden ayırt etme kabiliyeti ve insanın dünya doğasının bulutlar,kayalar veya depremler gibi çeşitli karakteristiklerine duyarlı olması kastedilmektedir. Gardner’ in (1983) ileri sürdüğü yedi türdeki zeka alanları şunlardır: (1) Sözel-Dil-Zeka, (2) Mantıksal-Matematiksel Zeka, (3) Görse-Uzaysal Zeka, (4) Müziksel –Ritmik Zeka,859 Dokunsal-Kinestik Zeka, (6) Kişilerarası Zeka ve (7) Kişisel Zeka.

2.1. Sözel-Dil Zekası
Sözel-dil zekası, bir insanın kendi dilini,bir masalcı, bir konuşmacı ya da bir politikacı gibi sözlü olarak veya bir şair,bir yazar bir gazeteci gibi yazılı olarak etkili bir şekilde kullanma yeteneğidir. Bu türdeki zeka,bir insanın kendi dilini,gramer yapısına,sözcük dizimine, kavram telaffuzuna ve sözcüklerin anlamına uygun olarak büyük bir ustalık ve beceri ile kullanmayı gerektirir.
Dolayısıyla,bu türdeki zeka,dili,başkalarını bir işi yapmak için ikna etmek,bilgi sunmak ve dilin özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak gibi dil ile ilgili bütün faaliyetleri içerir. Bu tür zekaya sahip insanlar,kendi dillerinin yanında başka bir dilde de kendi düşüncelerini etkili ifade etme ve başkalarını anlama özelliklerine sahiptirler. Bu kişiler, konuşarak,işiterek ve kelimeleri görerek en iyi öğrenirler. Bu açıdan bakıldığında, sözel-dil zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Normal öğrencilerden daha iyi yazar.
1. Uzun hikayeler ve fıkralar anlatır.
2. İsimler,yerler ve tarihler ile ilgili bir hafızaya sahiptir.
3. Kelimeleri ve sözcükleri anlamlarına uygun biçimde kullanır.
4. Yaşına göre uygun bir kelime hazinesine sahiptir.
5. Başkalarıyla yüksek düzeyde sözel iletişime girer.
6. Tekerlemeleri,anlamsız ritimleri ve kelime oyunlarını sever.
7. Okumayı sever.

2.2. Mantıksal- Matematiksel Zeka
Mantıksal-Matematiksel zeka, bir kişinin bir bilim adamı, bir bilgisayar programcısı ya da bir mantık uzmanı gibi mantık yürütebilmesi veya bir matematikçi, bir vergi memuru yada bir istatikci gibi sayıları etkili bir şekilde kullana bilmesi kabiliyetidir. bu tür zekaya sahip insanlar, mantık kurallarına ve benzerliklerine,neden-sonuç ilişkilerine ve bunlara benzer soyut ilişkilere karşı çok duyarlıdırlar. Mantıksal-matematiksel zeka potansiyeline sahip olan kişiler, kategorilere veya sınıflara ayırarak, genelleme yaparak, hesaplayarak ,mantık yürüterek ve soyut ilişkiler üzerinde çalışarak en iyi öğrenirler. Dolayısıyla, mantıksal matematiksel zekası kuvvetli olan bir öğrenci;

1. Olayların oluşumu işleyişi hakkında çok soru sorar.
2. Matematiksel problemleri kafasında kolayca ve çabucak çözer.
3. Matematik dersini sever.
4. Matamatiksel hesaplama oyunlarını ilginç bulur.
5. Mantıksal bulmacaları çözmeyi ve satranç ve dama gibi stratejik oyunlarını oynamayı sever.
6. Olayları ve nesneleri kategorilere ayırmayı veya onları hiyerarşik olarak düzenlemeyi sever.
7. Yüksek düzeyde bilişsel düşünme becerisi içeren deneylere katılmayı sever.
8. Yaşıtlarına kıyasla soyut düşüne bilme ve sebep-sonuç ilişkisi kurabilme kabiliyetleri çok iyi gelişmiştir.

2.3. Görsel Uzaysal Zeka

Görsel-Uzaysal zeka, bir insanın bir avcı, bir izci yada bir rehber gibi görsel ve uzaysal dünyayı doğru şekilde algılaması veya bir dekoratör, bir mimar ya da bir ressam gibi izlenimler üzerine değişik şekiller uygulaması yeteneğidir. Bu tür zeka alanı, bir bireyin objektif olarak gözlemleme veya görsel veya uzaysal fikirleri grafiksel olarak sergileme kabiliyetlerini içerir. Bu tür zekaya sahip insanlar, renge,çizgiye,şekle,biçime,uzaya ve bu olgular arasındaki ilişkilere karşı duyarlıdırlar. Bu kişiler varlıkları veya olguları görselleştirerek veya renklerle ve resimlerle çalışarak en iyi öğrenirler. Bu nedenle, görsel-uzaysal zekası kuvvetli olan bir öğrenci;
1. Haritaları, çizelgeleri ve diyagramları yazılı materyallerden daha kolay okur..
2. Sanat içerikli etkinlikleri sever.
3. Arkadaşlarına oranla daha çok hayal kurar.
4. Yaşına göre yüksek düzeyde beceri gerektiren figürleri ve resimleri çizer.
5. Filmleri,slaytları ve diğer görsel sunuları izlemeyi sever.
6. Yaşına göre ilginç üç boyutlu yapılar oluşturur.
7. Okurken kelimelere oranla resimlerden daha çok öğrenir.
8. Varlıkların görsel imgelerini çok iyi çizer.

2.4. Bedensel-Kinestik Zeka
Bedensel-kinestik zeka ile bir kişinin bir aktör, bir atlet yada bir dansçı gibi düşünce ve duygularını anlatmak için vücudunu kullanmadaki ustalığı veya bir heykeltıraş, bir cerrah ya da bir tamirci gibi ellerini kullanma ve elleriyle yeni şeyler üretme kabiliyeti kastedilir. Bu tür zeka alanı, koordinasyon,denge,güç,esneklik ve hız gibi bazı özel fiziksel yeteneklerin yanı sıra, dokunsak nitelikteki bazı becerileri de içermektedir. Bu zeka türüne sahip bireyler, yaparak ,yaşayarak,dokunarak ve hareket ederek en iyi öğrenirler. Nitekim, bedensel kin estik zekası kuvvetli olan bir öğrenci;

1. Bir veya birden fazla sportif faaliyetlerde başarılıdır.
2. Bir yerde uzun süre kaldığında hareket etmeye,kımıldamaya veya ritim tutmaya başlar.
3. Başkalarının jestlerini,mimiklerini ve yüz ifadelerini kolaylıkla taklid eder.
4. Gördüğü her şeye dokunma eğilimindedir.
5. Koşmayı,sıçramayı,güreşmeyi ve benzeri fiziksel aktiviteleri sever.
6. Motor becerileri gerektiren etkinliklerde başarılıdır.
7. Kendini anlatmada kendine özgü dramatik bir yolu vardır.
8. Çamurla oynamayı veya diğer dokunsal deneyimleri ve etkinlikleri sever.

2.5.Müziksel ritmik Zeka
Müziksel-ritmik zeka , bir kişinin bir besteci,bir müzisyen ya da bir şarkıcı gibi müzik formlarını algılaması,ayırt etmesi,ve ifade etmesi kabiliyetleridir. Bu zeka türü ile bir kişinin bir müzik parçasındaki ritme,akustik düzene,melodiye,müzikteki iniş ve çıkışlara, müzik aletlerine ve çevreden gelen seslere olan duyarlılığı kasdedilir. Bu zeka türündeki bireyler en iyi ritim, melodi ve müzikle öğrenirler. Denilebilir ki , müziksel-ritmik zekası kuvvetli olan bir öğrenci;
1. Şarkıların melodilerini hatırlar
2. Güzel şarkı söyleyebilme sesine ve yeteneğine sahiptir.
3. Herhangi bir müzik aletini çok iyi çalar.
4. Konuşurken veya hareket ederken elleri ve ayakları ile ritim tutar.
5. Farkında olmadan kendi kendine mırıldanır.
6. Ders çalışırken farkında olmadan masaya vurarak ritim tutar.
7. Çevresindeki seslere hassastır.
8. Bir şarkı duyduğunda farkında olmadan ona eşlik eder.

2.5. kişilerarası Zeka
Kişiler arası zeka, bir insanın bir öğretmen,bir terapist ya da bir pazarlamacı gibi çevresindeki insanların duygularını,karakterlerini,isteklerini, ilgilerini ve ihtiyaçlarını anlama ve ayırt etme kabiliyetidir. Bu zeka türü ile bir insanın diğer insanlardaki yüz ifadelerine,seslere ve mimiklere olan duyarlılığı ve diğer insanlardaki farklı özelliklerin farkına vararak onları en iyi şekilde yorumlama ve değerlendirme yeteneği kastedilir.

Dolayısıyla,kişiler arası zekası güçlü kimselerin,bir grup içersinde grup üyeleri ile işbirliği yapma,onlarla uyum içinde çalışma ve bu insanlarla sözlü ve sözsüz iletişim kurma gibi yetenekleri vardır. Bu zeka türüne sahip insanlar,genellikle başka insanların yaşantılarını iyi algılar ve denilebilir ki onların duygularını ihtiyaçlarını yüzlerinden okurlar. Nitekim, kişiler arası zekası kuvvetli olan bir öğrenci

1. arkadaşlarıyla ya da akranlarıyla sosyalleşmeyi sever.
2. Grup içersinde doğal bir lider görünümündedir.
3. Problemi olan arkadaşlara öğüt verir.
4. Dışarıda iken kendi başına çaresine bakar.
5. Başkalarıyla oyun oyun oynamayı sever.
6. En az bir veya birden fazla yakın arkadaşı vardır.
7. Başkaları daima onunla birlikte olmayı ister.
8. Başkalarına karşı sempati duyar ve onları önemser.

2.7.Kişisel Zeka
Kişisel zeka, bir kişinin kendini tanıması ve kendi hakkında sahip olduğu bu bilgi ve anlayış ile çevresinde uyumlu davranışlar göstermesi yeteneğidir. Bu zeka türü ile bir kişinin kendisini objektif olarak( yani,kendisini zayıf ve kuvvetli olduğu yanları ile birlikte) değerlendirmesi,duygularının,isteklerinin ve ihtiyaçlarının farkında olması, kendini iyi disipline etmesi ve kendine güvenmesi gibi yetenekler kastedilir.

Başka bir değişle,kişisel zeka,bir kişinin kendisini başkasının gözüyle görebilmesi kabiliyetidir; yani, kişinin kendini anlaması, kim olduğunu,ne yapmak istediğini,ve neyi yapmak istediğini veya çeşitli durumlarda nasıl davranması gerektiğini, nelerden uzak durması ve nelere yönelmesi gerektiğini bilmesidir. Dolayısıyla kişisel zekası kuvvetli olan bir öğrenci;

1. Bağımsız olma eğilimindedir.
2. Kendisinin kuvvetli ve zayıf yönleri hakkında gerçekçi bir görüşe sahiptir.
3. Yalnız oynamaya veya ders çalışmaya bırakıldıklarında daha başarılıdır.
4. Hakkında çok fazla bahsetmediği en az bir ilgisi veya hobisi vardır.
5. Hayattaki amacının ne olduğuna ilişkin iyi bir anlayışa sahiptir.
6. Duygularını,hislerini ve düşüncelerini açıklıkla ve doğru olarak söyler.
7. Hayattaki başarısızlıklardan ve başarılardan her zaman ders almasını bilir.
8. Kendine güveni yüksektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir